Yine Nasıl Geçti Habersiz…

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne kara bir tabloyla girilirken özgür ve bağımsız gazeteciler her türlü baskıya rağmen habercilik yapmaya devam ediyorlar.

Yine Nasıl Geçti Habersiz…
Reklam
Bu Haberi Paylaş:

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne kara bir tabloyla girilirken özgür ve bağımsız gazeteciler her türlü baskıya rağmen habercilik yapmaya devam ediyorlar.

Yerel basında bu durumdan nasibini alıyor.
Yerelde habercilik maddi sıkıntılar ile pandemi dolayısıyla neredeyse kamudan ve özel kurumlardan gelen bültenleri haber yapmaya döndü.
Araştırmaya yönelik gazetecilik neredeyse yok denecek kadar azaldı.

Halkımız yerel basını hiç sorunu olamayan, para içinde yüzen bir kesim olarak görür.
Aslında gerçekler pek öyle değildir.
Yerel basın son zamanda ayakta, hatta hayatta kalma mücadelesi vermektedir.
Maddi sıkıntıyı en fazla yerel basın çeker.
Çünkü reklam ve ilandan başka bir gelirleri yoktur.
Yayın organlarına kimseden kolay kolay reklam alamazlar.
Çoğu hatır için verilen reklamların parasını zamanında alamaz.
Tarafsız veya eleştiri haberleri yaptıklarında hemen reklamları kesilir ambargo uygulanır.
Bazı kendini bilmezler ise ağzını her açtığında gazetecileri eleştirir,
Yerel basının mahallerinde, sokağında, okulunda yaşadığı her haberi kendilerine göre yazıp çizmelerini ister.
Hem yerel gazetelerin güçlü olması için katkı koymazlar, hem de bazen “satılık basın” derler.

Satılık basın yok mudur?
Elbette kalemini para ve çıkar için satanlar vardır.
Hele AKP iktidarı döneminde bu tavan yapmıştır.
Ama bu mesleği aşkla, şevkle yapan birçok arkadaşımız vardır.
Yerel basını genellikle siyasiler ve siyasete ilgi duyanlar takip ediyor.
Ama bu kesimin bile yerel basına destekleri neredeyse sıfır seviyesindedir.
Ancak menfaatleri olursa destek vermeye çalışırlar.
Belediyeler ise bayramlarda seyranlarda ilan vererek yerel basına destek olmaya çalışıyorlar.
Bütün bu çabalar yerel basını güçlü kılamaz.
Taşıma su ile değirmen döndürmeye benziyor bu durum.
Aynı zamanda yerel basının özgürlüğüne, muhalefet yapmasına da engeldir bu uygulama.
Bazen belediye başkanları ve siyasi parti ilçe başkanları hoşlanmadıkları yerel basına ambargo uygulayıveriyor.
Bunun örnekleri çoktur, bilenler bilir.
Yerel basının güçlenmesi için yerel yönetimlere daha başka görevler düşmektedir.
Örneğin yerel dijital basın resmi ilan alamamaktadır.
Belediyeler buna yönelik çalışma yapabilir bu ilanları dijital mecrada yayın yapan yerel haber sitelerine de verebilirler.
Yerel basın sahiplerinin bu konuda yapacağı girişimler ve ortak davranış belediye başkanlarını da bu konuda harekete geçirmeye yetecektir sanırım.
Ekonomik olarak güçlenen yerel basın yaşamak için birilerine yaslanmak zorunda kalmayacak ve özgürleşecektir.
Özgürleşen basın daha güzel habercilik yapacaktır.
Birbiriyle kalite için rekabet edecektir.

Yerel yazılı ve görsel basın, imkânsızlıklar sebebiyle teknik alandaki gelişmelere ayak uyduramamaktadırlar.
Çünkü son derece kısıtlı, kendi imkânlarıyla yayınlarını sürdürme gayreti içindedirler.

Bir de yerel basın mensupları içinde kendi bindiği dalı kesenler vardır.
Haber siteleri varken nedense haberleri kendi sitesinden önce sosyal paylaşım sitelerinde haberi paylaşmayı marifet sayıyorlar.
Bu durum kendi haber sitelerinin hem takibini düşürüyor.
Hem de inandırıcılığını yitiriyor.
Haberleri tarafsız yapmak yerine sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıp bir kişiyi yıkayıp yağlayarak basamak atlamaya çalışmaları da cabası oluyor.
Bunu adı tabi ki ne gazetecilik ne de habercilik…

Tüm bu sıkıntı ve sorunlar içinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun mu?
????

Bu Haberi Paylaş:
Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ