Şehr-i eminimiz

30 Mart Yerel Seçimlerinde göreve geldi.

Şehr-i eminimiz
Reklam
Bu Haberi Paylaş:

30 Mart Yerel Seçimlerinde göreve geldi.

“Hep birlikte yöneteceğiz” dedi,

Bütçesinin yarısı kadar borcu olan bir belediye devraldı.

Göreve geldiği ilk ayda çevrenin şekli şemali değişti.

Yolları düzenledi.

Çocuk parkları oluşturdu.

İşitme engelliler için okuma-yazma kursu açtı.

Su parasını düşürdü.

Ulaşım neredeyse bedava oldu.

Minibüsle ücretsiz bindikleri için belediyeyi düşünüp üzülenleri teselli etti.

Makam aracı kullanmıyor, minibüsle gidip geliyor her yere.

Bütün garibanlar onun için “Allah razı olsun” diyor.

Bir kafenin müdavimi, vatandaş onu her zaman o kafede bulup, derdini anlatabiliyor.

Üstelik çok mütevazı, sürekli gülümseyen yüzü, sıcak ve samimi tavırlarıyla sevilen bir adam.

Seçildikten sadece 6 ay sonra, “Bu memlekete böyle belediye başkanı gelmedi, Başkan çok değerli adam” dedirtti.

Ciddiyim, hiçbirisi şaka değil.

*

Şimdi,

Pütürsüz dilli bazı yalamalar ve yalakalar şöyle bir gerinip,

“Ee! Özcan Başkan boşuna iki kere ‘En İyi Belediye Başkanı’ seçilmedi” falan der.

Ama ben, Fatih Mehmet Maçoğlu’ndan bahsediyorum, Tunceli Ovacık Belediye Başkanı.

Ne iktidar partisinden, ne de ana muhalefet.

Partisinin TBMM’de sandalyesi bile yok.

Türkiye’nin tek TKP’li belediye başkanı

*

Yerel seçim yapılalı 1 yıl oldu Silivri ise hala yerinde sayıyor.

Bir yıldır yapılan hizmetleri araştırıyoruz.

Dişe dokunur bir hizmet bulamıyoruz.

Ancak ve ancak belediyenin başında gelmiş geçmiş en başarısız bir belediye başkanı ve avenesi yurtdışı ve içi geziler, 5 yıldızlı otelde tatiller ile saltanatını sürdürüyor.

*

Seçildiği günden buyana “yaptım” diyebileceği hiçbir şey olmayan,

İhale şartlarına uymadığı halde yakın adamına iş veren,

Al gülüm ver gülüm yaparak Hamoğlu’na kıyak rezidans için ilk meclisten plan tadilatı geçiren,

Ve Hamoğlu’ndan ‘hizmet için aldım dediği’ arsaları bir bir satan,

Arsaları satmayalım diyen meclis üyelerini hain ilan eden,

Hesap vereceğim dediği vatandaşa ‘söz’ bile vermeyen,

Sürekli olarak Silivri’ye bir faydası olmayan yurt dışı seyahatleri yapan,

Silivri’de belediyeci kalmamış gibi Bakırköy’den başkan yardımcısı ithal eden,

Kültür merkezi yapacağım diye protokolle kaçak kat çıkan müteahhitleri ihya edecek olan meclis kararı alan, tepki alınca iptal eden,

Şaibe iddiaları içinde iki kez çöp ihalesi yapan,

Kankalarına spor kulübüne verdim diye otopark veren,

Yakın arkadaşlarına ‘derneğe verdim’ diye sahilde bardaklarına kadar alarak çay bahçeleri açan,

Oğlunu köfteciye ortak yapıp Silivri belediyesine köfte sattıran,

Silivri’yi büfeler şehri haline getiren,

Silivri belediyesini hiçbir hizmet yapmadan 200 Trilyon borç batağına sokan,

İlk iki yılında belediyeye yıllık 120 milyar yemek faturası çıkaran,

Her ay 80 Milyar cep telefonu faturası çıkaran,

Seminer adı altında tatillere giden,

Bazı belediye personelinin resmi ve kiralık araçları özel işlerinde kullanmasına ses çıkaramayan,

Belediyeyi yandaşları ile doldurarak 5 er 6 şar milyar ballı kaymaklı maaş veren,

Bu kadar borca rağmen kendisine utanmadan VIP makam aracı alarak gezen,

Özcan Işıklar’ın kendine has hizmetleri say say bitmiyor yaa…

 

Özcan Işıklar bu hizmetleri ile ikinci döneminde daha bir yılını doldurmadan bir kere magazinci.com da yılın En İyi Belediye Başkanı bir kere de ‘İstanbul Avrupa yakası en başarılı 5. ilçe belediye başkanı’ seçildiyse,

Fatih Mehmet Maçoğlu’na ‘Nobel’ vermeyenin…

*

Son olarak bu tür araştırma kuruluşlarından bir ricam olacak;

‘Silivri’nin en iyi köşe yazarı’ seçilebilmek ne yapılması gerekiyor, bir masrafı var mıdır?

KDV dâhil bilgi verirseniz sevinirim.

 

Bu Haberi Paylaş:
Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ